Tavuğun geleceği: 2050 yılı sonrasında kümes hayvanları

19 Aralık 2022

Uğraş Kaynarca – Veteriner Hekim

Kümes hayvanlarına yönelik küresel talep hızla artmaktadır. 1960 ile 2020 yılları arasında, dünya çapında üretim hızla artmıştır. Sürdürülebilir gıda üretimi ve güvenliği giderek daha büyük önem kazanmaktadır.

Tavuk popüler bir protein kaynağıdır.

Kümes hayvanlarına yönelik küresel talep hızla artmaktadır. 1960 ile 2020 yılları arasında, dünya çapında üretim hızla artmış ve üretimde Asya kıtası başı çekmektedir. 

Brezilya’dan Çin’e kadar büyük ekonomiler tercihlerini, geleneksel olarak tükettikleri etlerden kümes hayvanı kaynaklı et yönünde değiştiriyor. 

Aslında, onlarca yıldır kümes hayvanları özellikle gelişmekte olan pazarlarda, dünyada en çok tüketilen canlı hayvan ürünü haline gelmiştir.

İnsan ırkı, ilk kez, diğer herhangi bir protein türünden çok daha fazla tavuk tüketecek.

Toplam tavuk eti tüketimi 1960 yılında 10 milyon tonun altındayken 2021 yılında 120 milyon tonun üzerine çıktı. Tavuk eti tüketiminin 2050 yılına kadar 180 milyon tona ulaşacağı tahmin edilmektedir. Bu rakam, tavuk eti tüketiminin 1960 yılından 2050 yılına kadar %1.200’lük bir artış göstereceği anlamına gelmektedir. ABD hükümet verilerine göre bu artış, domuz etindeki büyüme oranının 3 katından ve sığır etindeki büyüme oranının 10 katından fazla olacağını göstermektedir. 

Tavuk eti, 2030 yılına kadar tüketilen tüm etin %41’ini oluşturma yolunda ilerlemektedir. Tüm bu tahminler, insan ırkı, ilk kez, diğer herhangi bir protein türünden çok daha fazla tavuk tüketeceğini göstermektedir.

Engeller nelerdir?

Tavuk, sürüdürülebilir protein kaynağı için anahtar rol üstlenmektedir.

Covid-19 pandemisi, dünyadaki tahılın üçte birine kaynak sağlayan iki ülke arasındaki savaş, kuş gribi, iklim değişikliğinin çevresel etkileri, hayvan refahı hakkında yanlış bilgilendirme… Bu engellerden sadece birisi bile gıda güvenliğini alt üst etme potansiyeline sahiptir. Bu engeller aynı anda ortaya çıktığında, kusursuz bir fırtına ile karşı karşıya kalırız. 2057 yılında insan popülasyonunun 10 milyara ulaşacağı düşünüldüğünde, bu popülasyonun protein ihtiyacını karşılamak için tavuk,

• Yüksek besin değeri,
• Sürdürülebilir üretim modeli,
• Artan küresel popülaritesi ile uygun bir çözüm sunar. Bu nedenle “tavuğun geleceği”, gıda güvenliği için

uygun bir protein kaynağıdır.

Tavuk eti neden daha popüler hale geliyor?

Tavuk konusunda herkes hemfikir. 

• Tavuk, büyük dini veya kültürel kısıtlamalar olmaksızın evrensel olarak kabul görmektedir.

• Satınalınabilirliği, özellikle yüksek enflasyon dönemlerinde, çeşitli gelir düzeylerindeki insanlar için onu daha erişilebilir kılmaktadır.

Tavuk ekonomiktir.

• Tüketicilerin diğer hayvansal proteinleri üretme ve satın alma maliyeti önemli ölçüde artmaktadır.

• Tavuk üretiminin toplam üretime göre fiyatı 30 yıl öncesine göre üçte bir oranında düşerken, diğer hayvansal proteinlerin üretim maliyetleri artmaktadır. 

• Yem verimliliği, yaşanabilirlik, sağlık, refah ve et verimi gibi kilit faktörlerde yaşanan büyük ilerlemeler nedeniyle, yem ve yakıt gibi artan girdi maliyetlerine rağmen tavuk eti tüketiciler için uygun fiyatlı ve çiftçiler için kârlı hale gelmektedir.

Tavuk insanlar için sağlıklıdır. 

Küresel pandemi veya diğer stres faktörleriyle karşı karşıya olsak da, bağışıklık sistemlerimizi güçlü tutmamız hayati önem taşımaktadır. 

• Tavuğun yüksek protein içeriği ve kritik besinleri, özellikle küçük çocuklarda güçlü kemikler ve dokular oluşturmak için gereklidir. 

• 300 gramlık tek bir porsiyonda tavuk eti, 300 kalori içieriği ile tüm temel amino asitlerin önerilen günlük miktarını karşılar.

• Ayrıca niasin, B6 vitamini, selenyum ve diğer besin maddelerini yüksek miktarda içermektedir. 

• 100 gramda 3,57 gram ile tüm karasal hayvan etleri arasında en düşük yağ içeriğine sahiptir (ve ayrıca soya fasulyesinden daha düşüktür).

Tavuk sürdürülebilir üretim modeline sahiptir. 

Tüketiciler, karbon dostu tavuk sayesinde iklime karşı sorumlu olmak için lezzetten ödün vermek zorunda olmadıklarını öğrendikçe, bazı restoranlar ve şirketler yeşil hedeflere yardımcı olmak için kümes hayvanlarına yönelmektedir.

• Tavuk ayrıca tüm kara kökenli hayvansal proteinler arasında en küçük karbon ayak izine sahiptir ve zararlı gazların dörtte birini yaymaktadır. 

• Ek olarak, tavuk üretimi, tarım arazisi ve su gibi çok daha az doğal kaynak gerektirir. Barınma ve ulaşım gereksinimlerinin düşürülmesiyle elektrik ve gaz da korunur.

Yetiştirme refahı ve sürdürülebilirlik: Dünyayı beslemenin anahtarı

Gezegenimizde artan refah seviyesi ile hayvan refahı daha büyük önem taşımaktadır. Ana gen kaynağı şirketler bu konuda daha verimli ırklarla hayvan refahı sağlandığında dahi verim yönlü kayıp yaşanmaması için çalışmaktadırlar.

Üretim modeline yapılan genetik katkılar sürdürülebilir gıda üretimi için büyük önem taşımaktadır.

Gelecek ne gösteriyor?

Sürdürülebilirlik ve gıda güvenliği giderek daha önemli hale gelecek.

Artan nüfusla birlikte, değişen sosyal ve sosyo-ekonomik demografi görülmeye devam edecek. Bu değişikliklere sürekli gelişen gelişen tüketici kalıpları eşlik edecektir. Gıda üretimi buna ayak uydurmak için hızlanırken, küresel kaynaklarımız üzerinde artan bir baskı olacak.

Keyifli okumalar dileriz.

Kaynak: Poultry World