Kanatlı Yemi Sektöründe Güncel 7 Trend

24 Ekim 2022

Uğraş Kaynarca – Veteriner Hekim

Bu yazımızda sizlerle Kanatlı Yemi Sektöründeki güncel 7 trendi inceleyeceğiz.

1. ‘İşlevsel’ tamamlayıcı besleme

Premikslerin veya tamamlayıcı yemlerin önceliği hayvana enerji ve ana besin sağlamaya odaklanmaz, ancak özel içerikler ekleyerek enerji ve ana besin kaynaklarını desteklemeyi amaçlar. 

Premiksler veya tamamlayıcı yemler, bağırsak fonksiyonunu, metabolizmayı ve bağışıklık sistemini ve dolayısıyla hayvan sağlığını destekleyen,

• Amino asitleri ve enzimleri,
• Orta zincirli yağ asitlerini,
• Oligo- veya polisakaritleri veya polifenolik asitleri

içerebilir. 

Premiksler veya tamamlayıcı yemler, broyler çiftliklerinde kullanılan antibiyotik miktarının azaltılmasına yardımcı olabildikleri için günümüzde özel ilgi görmektedir.

2. Karma yemleri nitrojen ve fosfor yönüyle optimize etme

Beslenmenin amacı, rasyonları hayvanın et, süt veya yumurta üretiminin yanı sıra vücut fonksiyonlarını sürdürmek için gerçek gereksinimleriyle eşleştirmektir. 

Çiftlik hayvanlarının rasyonlarındaki fazla nitrojen ve fosforun hayvanlardaki metabolize olma şekli ve atılan dışkı ile çevreyi kirletme olasılığının var olması nedeniyle bu konuya özel ilgi göstermeye başladık.

Beslenme uzmanları, ortaya çıkabilecek zararlı etkilerin nasıl azaltılabileceğini araştırmaya devam ediyor.

Hayvanların yüksek protein gereksinimleri nedeniyle, protein takviyesi genellikle beslenme için gerekli seviyeleri aşar. Bu aynı zamanda, belirli bir kaynaktan gelen rasyondaki mevcut miktarın değişebileceği, dolayısıyla beklenenden daha fazla olabileceği veya hayvan tarafından yetersiz bir şekilde yararlanılabilen ve hemen atılan bir formda olabileceği fosfor için de geçerlidir.

Protein gereksinimleri, hedeflenen yem işleme, serbest amino asitlerin takviyesi ve ayrıca spesifik enzimlerin kullanımı yoluyla yem protein kalitesini optimize ederek daha iyi dengelenebilir. 

En önemlisi, bir hayvanın özel performans düzeyi ve/veya büyüme aşaması için kesin beslenme gereksinimlerinin karşılanmasıdır. Fosforla ilgili sorunlar, hayvanların diyetindeki fosfor içeriğinin eksiklikle sonuçlanmayacak yönetilebilir seviyelere düşürülmesiyle çözülebilir.

3. Alternatif GDO olmayan protein kaynakları

Son ürünün genetiği değiştirilmiş (GDO) bitkilerden elde edilen materyal içermediğini garanti edebilen tedarikçilerden soya fasulyesi küspesi tedarik etmek giderek zorlaştığından, Almanya’da ve diğer bazı Avrupa ülkelerinde giderek daha fazla sayıda çiftçi ithal soya fasulyesi küspesi veya yemi kullanmayı bıraktı.

Bu nedenle, GDO’suz kolza tohumu küspesi, tarla fasulyesi, bezelye, acı bakla veya ayçiçeği küspesi gibi bunun yerine kullanılabilecek alternatif protein yemlerine yönelik artan bir ihtiyaç vardır. 

Bu hammaddelerin hepsi artık soya fasulyesinin yerine rağbet görmektedir. Bu yem hammaddelerinin her birinin, hayvan sağlığını, yem tüketimini ve verimini, ayrıca hayvansal ürünlerin istenen doku ve tat özelliklerini etkilemeden hayvan diyetlerinde ne ölçüde kullanılabileceği konusunda araştırmalar devam etmektedir.

4. Böcek proteini araştırması devam ediyor

Böcek proteininin AB ülkelerinde onaylanması ümit verici bir gelişmedir.

Artan dünya nüfusu, insan beslenmesinde kullanılabilecek içeriklerle besi hayvanlarını besleme etiğine odaklanmaya devam ederken, besi hayvanlarının ihtiyaçlarını karşılamak için yeni protein kaynakları arayışı devam ediyor. 

Uygulanabilirliği şüphe götürmez ve tek mideli hayvanlarla yapılan besleme denemelerinden elde edilen ilk sonuçlar halihazırda mevcuttur. 

Özellikle olası hijyen riskleri ile ilgili olarak, gıda güvenliği konularının hala açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.

5. Yem hammadesi olarak su

Yetiştiriciler tek başına suyun hayvan performansında sınırlayıcı bir faktör haline gelmesini önlemekten sorumludur.

Enerji ve temel besin maddelerinin sağlanmasına ek olarak, uygun koşullarda yeterli miktarda su (türe, kullanım yönüne, performans düzeyine, beslemeye, hava durumuna ve diğer faktörlere bağlı olarak alınan kg kuru madde başına 2-5 litre) sağlanması kalite, çiftlik hayvanlarının sağlığı ve performansı için çok önemli bir ön koşuldur. 

Bu nedenle su, en önemli besin maddesi veya yem olarak kabul edilebilir.

6. Kaba yem kalitesi

Ot veya mısır silajı gibi kaba yemler, geviş getiren hayvanların yeminin büyük bir bölümünü oluşturur, ancak bunların kalitesi ve yem değeri önemli ölçüde değişebilir. 

Yem kalitesini en üst düzeye çıkarmak, teknik olarak sağlam temelli yetiştirme planlamasına odaklanmanın yanı sıra mahsulü en besleyici aşamasında kesip toplayarak optimum hasat özelliklerine ulaşmaya giderek daha fazla odaklanarak başlar. 

Yem kalitesini korumak için, fermantasyon sürecinin iyileştirilmesine önemli katkı sağlayan ilave silaj katkı maddeleri kullanılabilir, ancak bunlar aynı zamanda silo açıldığında ve mahsul maruz kaldığında kalitesinin korunmasına yardımcı olmak için depolama sırasında fermente edilmiş yemi stabilize eder.

7. Yem katkı maddeleri

Protein, fosfor veya karbonhidratlar gibi bazı bileşenlerin sindirilebilirliğini iyileştirmek için enzimlerin kullanımı yaygın olarak kullanılmaktadır. Aynı şekilde, bağırsak florasını ve sağlığını stabilize etmek için çok sayıda probiyotik ve diğer ürünler kullanılır.

Yem katkı maddeleri, yetiştiriciler ve hayvanlar için güvenli ve etkili olduklarını gösteren kapsamlı ve karmaşık bir onay sürecinden geçtikten sonra AB ülkelerinde çiftlik hayvanı rasyonlarında yaygın olarak kullanılmaktadır.

Keyifli okumalar dileriz.

Kaynak: Poultry World