Kümes Hayvanlarında “Bakteriyofaj Tedavisi”ne İlgi Yeniden Canlandı
Kümes hayvanlarında Salmonella enterica , Cambpylobacter jejuni ve Escherichia coli gibi birincil enfeksiyon kaynaklarının etkilerine ilişkin artan endişeler, bilim insanlarının bakteriyofajların antimikrobiyal maddeler olarak kullanımına olan ilgilerini yeniden canlandırdı.
Çoğu konvansiyonel antibiyotiğe dirençli bakteriyel patojenlerin artan prevalansı ile birlikte, kanatlı endüstrisinde antibiyotiklere alternatif olarak bakteriyofajlar araştırılmaktadır.
19 Nisan 2023
Uğraş Kaynarca – Veteriner Hekim
Kümes hayvanlarında Salmonella enterica , Cambpylobacter jejuni ve Escherichia coli gibi birincil enfeksiyon kaynaklarının etkilerine ilişkin artan endişeler, bilim insanlarının bakteriyofajların antimikrobiyal maddeler olarak kullanımına olan ilgilerini yeniden canlandırdı.
Bunun nedeni, üretim sahasında yaygın olarak bulunmaları ve patojeniteleri nedeniyle birçok ekonomik kayba neden olmalarının yanı sıra halk sağlığı için de tehdit oluşturmalarıdır. Çoğu konvansiyonel antibiyotiğe dirençli bakteriyel patojenlerin artan prevalansı ile birlikte, kanatlı endüstrisinde antibiyotiklere alternatif olarak bakteriyofajlar araştırılmaktadır.
Bakteriyofajlar yüksek özgüllükleri nedeniyle, enfekte hayvanda yalnızca belirli bir bakteriyel patojeni hedefleyebilmektedirler. Ancak farklı bakteriyofajlardan oluşan özel olarak hazırlanmış özel bir bakteriyofaj kokteyli, çoklu bakteriyel suş tarafından oluşturulan klinik enfeksiyonların görüldüğü durumlarda geniş bir antibakteriyel etkiye sahip olabilir.
Bakteriyofajlar, gıda ile temas eden yüzeylerde veya kanatlı karkaslarında kontaminasyonu azaltmak için güvenli dezenfektanlar olarak da kullanılabilir, ancak bu amaçla yaygın kullanım için yeterince geliştirilmemiştir. Dezenfektan özelliklerinden, direnç, güvenlik, özgüllük ve uzun vadeli istikrar ile ilgili sorunlar nedeniyle yararlanılamamaktadır.
Mısır’daki Mansoura Üniversitesi Profesörü Amr Abd El-Wahab liderliğindeki dünyanın dört bir yanından bilim adamları, kanatlı endüstrisinde bakteriyofaj uygulamalarının faydalarını, zorluklarını ve mevcut sınırlamalarını vurgulayan bir araştırma gerçekleştirdi.
Çalışma
Bilim adamları, bakteriyofajların en çekici yönünün, tüm mikrobiyom üzerinde etkili olan antibiyotik kullanımından kaynaklanan ana sorundan kaçınarak, yalnızca hedeflenen bakterileri yok etme kapasiteleri olduğunu keşfettiler. Bakteriyofajlar, enfekte etmeleri amaçlanan belirli bakteri hücresinde özel olarak çoğaldıklarından, büyük ölçüde daha güvenli ve daha tolere edilebilir bir tedavi yöntemi olduklarına inanılmaktadır.
Ancak bakteriyofajları terapötik uygulamalar için hazırlamak zor olduğundan ve virüslerin biyolojisiyle doğrudan ilgili tüm sorunlar çözülmediğinden, bakteriyofaj tedavilerinin sınırlamaları vardır. Spesifiklik düzeyleri, sıklıkla klinik vakalarda bulunan çeşitli zararlı bakterilerin neden olduğu enfeksiyonları durdurmak için kullanıldıklarında çok yararlı olmadıkları anlamına gelmektedir.
Çözüm
Araştırma, enterik bozukluklar için bakteriyofaj tedavisinin yüksek bir başarı düzeyine sahip olmasına rağmen, henüz tam potansiyeline ulaşmadığını göstermektedir.
Bunun nedeni, antibiyotiklerin genellikle çok çeşitli bakteri türlerine karşı oldukça iyi çalışmasıdır. Bu nedenle, antibiyotikleri enfeksiyonları tedavi etmek için kullanılırken belirli bir seçim gerekli değildir. Aksine, bakteriyofajlar tipik olarak tek bir konakçıyı hedefler ve bazen belirli bir bakteri türünün tüm üyelerini yok edemez.
Bununla birlikte, antibiyotik direncindeki artış göz önüne alındığında, bakteriyofajlar, antibiyotikler bulunmadığında veya etkisiz olduğunda son savunma hattı olarak çalışabilir.
Yönetmelik ve yasal belirsizlik
Bakteriyel ajanların yaygın kullanımını sınırlayan en önemli faktörlerden biri, bakteriyofaj ürünlerini düzenleyen yönetmeliklerdir. Bakteriyofaj tedavisine ABD Gıda ve İlaç İdaresi yeşil ışık yakarken İsviçre, İsrail, Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda ve Brezilya’dan destek almaktadır. Avrupa Birliği’nde ise durum daha az nettir.
Avrupa Gıda Güvenliği Ajansı, 2016 yılında Listeria’ya karşı bir bakteriyofaj uygulamasını güvenli olarak değerlendirdi. Bakteriyofajın, yem katkı maddesi olarak mı, kesim öncesi kullanım mı yoksa kesim sonrası uygulama olarak mı kullanıldığına bakılmaktadır.
Bu yasal belirsizlik, Avrupa’da ticari olarak temin edilebilen bakteriyofaj ürünlerinin gelişimini yavaşlatmaktadır. Ancak Avrupa İlaç Ajansı, bakteriyofajların veteriner ilaçları olarak kalitesi, güvenliği ve etkinliği hakkında gelecekte yeni kapılar açabilecek bir konsept belgesi üzerinde çalışmaya başladı.
Araştırmacılar, gıda amaçlı üretilen hayvanlarında antibiyotik kullanımının kısıtlanması veya ortadan kaldırılmasıyla, gıda kaynaklı enfeksiyonları yönetmek için bakteriyofajların kullanımını araştırıyorlar. Kanatlı üretiminde bakteriyofajları kullanmadan önce güvenlik, özgüllük ve uzun vadeli etkinlik gibi konuların ele alınması mutlaka gereklidir. Bununla birlikte, yenilikçi antimikrobiyal ilaçların sınırlı mevcudiyeti ve birçok patojenik Enterobacteriaceae arasındaki yaygın direnç nedeniyle bu alanda acilen bir atılım yapılması gerekmektedir.
Keyifli okumalar dileriz.
Kaynak: Poultry World
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.