Campylobacter enfeksiyonunun kanatlı işleme tesislerinde varlığına yardımcı olan genetik faktörler
23 Ekim 2023
Uğraş Kaynarca – Veteriner Hekim
Kümes hayvanlarının işlenmesi sırasında Campylobacter jejuni’nin nasıl hayatta kaldığına ilişkin araştırma, belirli bir gendeki mutasyonun, bakterilerin +8°C altında soğutulmuş aerobik ortamın hayatta kalma oranını önemli ölçüde azalttığını buldu.
C. jejuni, ABD’nde kanatlı bağırsaklarında asemptomatik olarak bulunabilmesi nedeniyle bakteriyel kaynaklı gastroenteritin önde gelen nedenidir. Kanatlı ürünlerini işlenmesi sırasında bakteri, kanatlılardan yayılabilmekte ve ete bulaşabilmektedir. C. jejuni, işleyicilerin ve marketlerin tüm çabalarına rağmen hayatta kalabilmekte ve uzun süre bulaşıcılığını koruyabilmektedir.
Tüketiciler, C. jejuni ile az pişmiş kontamine yiyecekleri tüketerek enfekte olabilmektedirler .
C. jejuni, işleme ve depolama koşulları altında gelişememektedir. Hücre canlılığını azaltabilen atmosferik oksijen seviyelerine karşı oldukça duyarlı olduğundan bakterilerin bu süreçte hayatta kalabilmesi sürpriz olarak nitelendirilmektedir.
Tennessee Üniversitesi Mikrobiyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Jeremiah Johnson liderliğinde yürütülen ve ABD Kümes Hayvanları Vakfı tarafından desteklenen çalışmanın hedefleri şunlardı:
- Tanımlanmış C. jejuni mutantlarını oluşturmak ve bunların aerobik ve/veya soğutulmuş koşullarda hayatta kalamayacaklarını doğrulamak.
- Perakende koşullarında saklanan tavuk etinde tespit edilebilen C. jejuni mutantının hayatta kalmasını incelemek.
- Tespit edilen C. jejuni mutantlarının tavuklarda ana suş kadar kolay kolonize olup olmadığını belirlemek.
Araştırmacılar daha önce yaklaşık 8.500 transpozon mutantını aerobik, soğutulmuş sıcaklıklarda 2 güne kadar hayatta kalma yetenekleri açısından taradılar ve 155 mutantın <%5 hayatta kalma sergilediğini niteliksel olarak belirlediler. Bu mutantlara, etkilendikleri boyuta göre öncelik verildi ve bu deneme 3 kez tekrarlandı.
Aerobik, soğutulmuş koşullar altında hayatta kalma
Aerobik, soğutulmuş koşullar altında hayatta kalma açısından 11 transpozon mutantının tekrarlanabilir şekilde azaldığı belirlendi. Bu mutantların birçoğu için, bozulmuş gen, tam genom dizilimi kullanılarak tanımlandı. Farklı aday genlerden 7 mutant oluşturuldu ve hayatta kalma çalışmaları tekrarlandı; her tekrarlanabilirliğin, ebeveyn suşa kıyasla hayatta kalma oranının azaldığını gösterdiği bulundu.
Perakende tavuk göğüs eti yerel bir marketten satın alındı ve 1 cm’lik küplere bölündü. Sorasında bu numune, 7 C. jejuni mutantı ve ebeveyn türü ile ayrı ayrı enfekte edildi. Enfekte edilen tavuk göğüs eti küpleri 5 güne kadar aerobik, +8°C altında soğutulmuş ısıda saklandı. Deneme boyunca canlı bakteri sayısı seçici ortamda her gün sayıldı. Deneme, mutantların her biri için minimum 3 kez tekrarlandı. Araştırmacılar, tavuk göğüs etindeki 7 suş arasında hayatta kalma oranındaki yüksek değişkenlik nedeniyle, yalnızca belirli bir gendeki mutasyonun +8°C altında aerobik ortamda hayatta kalmayı önemli ölçüde azalttığını belirleyebildiler.
Beyaz Leghorn civcivleri kümes içinde kuluçkadan çıkarıldı ve kuluçkadan çıktıkları gün ya ana suşla ya da her iki suşun bir kombinasyonuyla 1:1 oranında enfekte edildi. Enfekte olan bu civcivler 7 gün boyunca beslendi, sonrasında ötenazi uygulandı ve dışkı içerikleri toplandı. Bu civcivlerin sekumunda canlı C. jejuni sayısı seçici ortam kullanılarak sayıldı. Bu sayım, spesifik mutant suşun tavuk Sekumunu kolonize edemediğini ortaya çıkardı.
Bu, her iki suşla enfekte olmuş civcivlerin yalnızca ana C. jejuni ile kolonize olduğu gözlemiyle desteklendi.
Keyifli okumalar dileriz.
Kaynak: Poultry World
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.