Güncel hamilelik ve bebek beslenme trendleri bebeklerin sağlığını etkiliyor

18 Aralık 2024

Uğraş Kaynarca – Veteriner Hekim

Araştırmaya göre, aşırı işlenmiş gıdaların tüketimi, hayat pahalılığı krizi, son dönemlerde gündem olan sütten kesme tavsiyeleri konusundaki karışıklık ve hayvansal ürünlerden kaçınma gibi etkenlerin birleşimi, birçok hamile kadının ve bebeğin yumurta gibi doğal, besin değeri yüksek gıdaları tüketmemesine neden oluyor.

Gelişim, değişim, kaliteli üretim

Son beslenme araştırmalarının bir incelemesi, bebeklerin sağlıklarının döllenmeden 2 yaşına kadar olan yaşamın ilk 1.001 gününde kötü beslenme nedeniyle riske girdiği konusunda uyarıyor. British Journal of Midwifery’de yayınlanan araştırma, hamile kadınların %90’ının sağlıklı gebelikler ve bebeklerinin gelecekteki refahı için gerekli olan temel vitaminlerden yoksun olduğunu gösterdi.

6-12 aylık bebeklerin yalnızca yarısına yumurta verildiğini gösteren son araştırmaları takip ediyor. Yumurta almayanlar gelişim için önemli olan besinleri kaçırıyor ancak aynı zamanda daha sonraki yaşamlarında yumurta alerjisi geliştirme riskini de artırıyor.

‘ Yaşamın ilk 1001 gününde yumurta tüketiminin rolü: Son araştırmaların anlatımlı bir incelemesi’ kitabının yazarı Dr. Emma Derbyshire şu uyarıda bulunuyor: “Yüksek kaliteli protein, D vitamini, kolin ve folat gibi besinler, bebeklerin ilk 1001 gün boyunca gelişimi için özellikle kritik öneme sahiptir ve yumurta bunların hepsini içeren az sayıdaki doğal gıdadan biridir.”

Dr. Emma Derbyshire, “Yumurtayı hamile diyetlerinden çıkarmak bebeğin alerji geliştirme şansını artırabilir.”

Dr. Emma Derbyshire, “Ancak birçok kadın, gıda güvenliği ve alerjiyle ilgili önceki endişelerin ortadan kalkmasına rağmen, bu dönemde yanlışlıkla yumurtayı diyetlerinden çıkardı. Aslında, yumurtadan kaçınmak bebeğin alerji geliştirme şansını artırabilir,” diye ekliyor.

Araştırmada, hamilelik, emzirme ve bebeklik döneminde büyük fizyolojik değişimlerin yaşandığı yaşamın ilk 1.001 gününde beslenmenin önemli etkisi analiz ediliyor.

Dr. Derbyshire şunları ekledi: “Bu kritik dönem için biyolojik olarak kullanılabilir bir formatta doğru besin kombinasyonunu sağlayan çok az günlük yiyecek vardır. Yumurtalar, gelişmekte olan bir embriyoyu desteklemek için gereken temel besin dizisini içermesi ve uygun fiyatlı ve pratik olması bakımından benzersizdir, bu nedenle ebeler ve diğer sağlık profesyonelleri anneleri onları kendi ve bebeklerinin diyetlerine dahil etmeye teşvik etmelidir.”

Southampton Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, modern diyet uygulayan hamile kadınların %90’ının temel besin maddelerinden yoksun kaldığını ve bunun bitki bazlı gıdalara geçildiğinde daha da kötüleşeceğinin öngörüldüğünü tespit etti.

Derbyshire, “Yumurtalar düşük çevresel etkiye sahip doğal (işlenmemiş) bir besindir, dolayısıyla vejetaryenler için yumurtaların diyete dahil edilmesi özellikle diyetlere ek besin maddeleri sağlamanın yararlı bir yolu olabilir” diyor.

Ultra işlenmiş gıda

Hamilelikte aşırı işlenmiş gıda tüketimi, erken çocukluk döneminde bilişsel alanlarda (sözel yetenek) azalma ile ilişkili olduğu görülmüştür.

Raporda yumurtalarda bulunan altı temel besin maddesinin (kolin, DHA, folat, D vitamini, iyot ve demir) çocuğun beyin gelişimi için anne diyetinde önemli olduğu belirlendi. Önemlisi, kolin ve temel amino asitlerin biyoyararlanımının yumurtalarda belirli takviyelerden daha yüksek olduğu bulundu.

Yeni makalede vurgulanan iki çalışmada, birçok hamile kadının kolin için önerilen alımları karşılamadığı bildirildi. Ve Nisan ayında yayınlanan başka bir çalışma, hamile kadınların %89’unun kolin önerilerini karşılamadığını gösteriyor.

Kolin ve yağ asitleri

Et, yumurta ve balık gibi hayvansal proteinler kolin açısından özellikle yüksektir, ancak badem ve lima fasulyesi gibi az sayıda bitki bazlı gıdada da bulunabilir. Yumurtadan elde edilen doğal kolinin, belirli takviyelerden daha verimli bir şekilde emildiği gösterilmiştir.

Dr. Derbyshire, “Kolin, beyin gelişimi ve nörobilişsel süreçlerde hayati bir role sahiptir. Yakın zamanda yapılan bir meta-analizde, annelerde kolin alımının düşük olmasının nöral tüp defektlerine yakalanma riskinin artmasıyla ilişkili olduğu bildirilmiştir” diyor.

Son zamanlarda anne diyetindeki kolinin, fetüs ve emzirilen bebeklerde normal karaciğer fonksiyonunun sürdürülmesi için gerekli olduğu ve eksikliğinin yağlı karaciğere katkıda bulunabileceği anlaşılmıştır.

Yumurtalar aynı zamanda önemli bir yağ asidi kaynağıdır; özellikle DHA’nın erken yaşta beyin gelişimi ve görme keskinliği için kritik olduğu düşünülmektedir ve bu besin maddesinin kolinle sinerji içinde çalıştığı giderek daha fazla düşünülmektedir.

Tavsiye konusunda kafa karışıklığı

Yeni inceleme, sağlık çalışanları arasındaki kafa karışıklığının yumurta alerjisi ve gıda güvenliği endişeleriyle ilgili daha önceki tavsiyelerden kaynaklandığını öne sürüyor.

İngiltere’deki NHS, British Lion Uygulama Kodu kapsamında üretilen yumurtaların hamile kadınlar ve bebekler tarafından çiğ veya hafif pişmiş olarak güvenle tüketilebileceğini ve yumurtaların sütten kesme sürecinin erken aşamalarında tüketilmesi gerektiğini, çünkü gebelikte veya sütten kesme döneminde kaçınılmasının bebekte yumurta alerjisi riskini artırabileceğini bildiriyor.

6 aylık ile 6 yaş arasındaki 3.575 çocuğun verilerini analiz eden yakın tarihli bir meta-analiz, yumurta yiyenlerin boy, uzunluk ve kilolarının da iyileştiğini buldu. Derbyshire, “Yumurta güvenliği ve alerjisi ile ilgili rehberlikteki değişiklik ve yumurta tüketiminin gebelik, emzirme ve çocukluk dönemindeki besinsel faydalarını gösteren artan kanıt tabanı göz önüne alındığında, bu bilgileri artık sağlık profesyonellerine iletmek önemlidir. Bu daha sonra bağlamına oturtulabilir ve ebeveynlere ve bakıcılara iletilebilir, çünkü birçok kişi mevcut tavsiyeler konusundaki karışıklık nedeniyle yumurta tüketimini kısıtlıyor,” diye sonuca vardı.

Keyifli okumalar dileriz.