Cryochick: Tavuk üreme materyallerinin korunması
15 Kasım 2023
Uğraş Kaynarca – Veteriner Hekim
Tavuk üreme materyallerini korumaya yönelik alternatif yöntemler, Avrupa genelindeki akademisyenlerden oluşan bir ekip tarafından test ediliyor.

Akademisyenlerin amacı, erkek ve dişi germplazm için daha uygun bir kriyoprezervasyon protokolünün geliştirilmesine katkıda bulunmak ve fonksiyonel kümes hayvanı gen bankacılığı stratejisini optimize etmek için alternatif yaklaşımları analiz etmek ve tasarlamaktır.
Donmanın etkisi
Kısıtlayıcı şartlar nedeniyle, tavuk yumurtası ve embriyolarının dondurulması şu anda mümkün değildir.
Tavuk sperminin hareketliliğine zarar vermeden dondurulması zordur, çünkü donmaya karşı hassastır, bu da çözülme sonrası çıkım oranlarının düşük olmasına neden olabilir. Ayrıca, gliserol, dondurma sırasında tavuk üreme materyalinin korunmasına yardımcı olmak için bir kriyoprotektan olarak kullanılır. Ancak gliserol aynı zamanda doğum kontrol etkisine de sahip olabilmektedir: yani spermin dölleme kapasitesini etkileyebilir.
Yeni dondurma yöntemi
Dr Berenice Bernal-Juarez liderliğindeki Cryochick adlı yeni proje, erken buz oluşumunu teşvik ederek ve buz kristallerinin büyümesini önlemek için protein kullanarak tavuk sperminin ve dişi üreme materyalinin korunmasını iyileştirmeyi amaçlıyor.
DNA bütünlüğü
Etkili tavuk gen bankacılığı, sperm hücrelerinin ve dişi germplazmanın çözülme sonrası hayatta kalmasının ve işlevselliğinin iyileştirilmesini gerektirmektedir. Cryochick, sperm hücrelerinin ve dişi gonadal germ hücrelerinin buz oluşumuyla ilgili fonksiyonel sağlamlık kaybını azaltmayı ve çözülme sonrası yeterli doğurganlığı sağlayacak yeterli kriyoprezervasyon protokollerini araştırmaktadır.
Wageningen Üniversitesi ve Araştırma Enstitüsü bünyesinde bulunan Cyrochick, Cobb Avrupa ve Eindhoven Teknoloji Üniversitesi’nin ortak desteğiyle Macaristan Ulusal Biyoçeşitlilik ve Gen Koruma Merkezi, İskoçya merkezli Roslin Enstitüsü ile ortaklık kurdu.
2 yıllık projenin ilk sonuçları, tavuk sperminin canlılığı, hareketliliği ve DNA bütünlüğünde ciddi bir hasar olmaksızın -10C’de (buz henüz oluşmadığında) saklanabileceğini göstermektedir. Araştırmanın bir sonraki aşaması, erken buz oluşumunun ve buz kristali büyümesini engelleyen proteinlerin etkilerinin incelenmesine odaklanacak.
Keyifli okumalar dileriz.
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.